Paul Gould, Ninth Region Metal Detecting Group adlı gruba yeni katılmıştı. Uzun bir günün sonunda, yassı bir metal parça buldu. Parça, üçgen lal taşları ve minik altın boncuklarla süslenmişti. Gould, bunun bir Anglo-Sakson yüzük olduğunu düşündü.
Ancak asıl sürpriz yakında olduğunun farkında değildi. Aynı alanda arama yapan Chris Phillips, lal taşı gözlü, süslemeli bir kuzgun başı buldu. Phillips, bulduğu nesnenin üzerindeki tüy detaylarının da küçük altın kürelerle bezeli olduğunu söyledi. Objenin yaklaşık 57 gram ağırlığında olduğu tahmin ediliyor.
Kuzgun figürü, erken dönem Avrupa mitolojisinde ölüm ve karanlığın simgesi olarak biliniyor. Viking ve Cermen kültürlerinde Odin ile ilişkilendirilen iki kuzgun figürü, bu keşfin sembolik değerini artırıyor. Ancak bu özel objenin neyi temsil ettiği henüz bilinmiyor.
Keşiften sonra dedektörcüler, arazi sahibine ve İngiltere’nin Portable Antiquities Scheme programındaki yerel görevlilere bilgi verdi. Bu program, halkın arkeolojik buluntuları resmi olarak bildirmesini teşvik ediyor.
Phillips, “Eserler artık hazine sürecine girdi. Bu biraz zaman alacak” dedi. İngiltere’deki Hazine Yasası, 300 yıldan eski ve değerli madenlerden yapılmış objelerin hazine olarak tanımlanabileceğini belirtiyor.
Objeler şu anda British Museum uzmanları tarafından temizleniyor. Temizlik sırasında kuzgun başının eksik olan ikinci lal taşı gözü ve gagasındaki oyma burun delikleri ortaya çıktı. İç kısmında görülen minik pimler ise bu başın bir içki boynuzuna süs olarak takılmış olabileceğini düşündürüyor.
Yüzüğün ise tam olarak bir takı mı yoksa başka bir objeden kopmuş bir süsleme parçası mı olduğu henüz belirlenemedi.
Bu olağanüstü buluntuların ardından keşif alanı, potansiyel bir arkeolojik kazı alanı olarak değerlendirmeye alındı. Phillips, “Araştırmalara dahil olmayı umuyoruz. Süreci kurallara uygun şekilde sürdüreceğiz” dedi.
